24 Ekim 2015 Cumartesi

MARDİN’DE İKİNCİ MEVSİM (9-11 ekim 2015)

Bir havalimanı klasiği yaşıyoruz tatil yolunda; üst baş dağılmış, eşyalar sepetlere koyulmuş, orandan burandan ses getirecek metaller çıkartılmış, ortalığa saçılmış halde her şey,  devrilmiş yap-boz gibi şekil şekil parçalarımızla güvenlikten geçiyor ve temize çıkıyoruz.

Tam güvenli olduğumuz tespit edilip de kendimizi toparlayıp uçağa koşmaya başlayacakken arkamdan bir ses duyuyorum: SAÇLARIN MÜTHİŞ ABLA! Topuğumun üzerinden topaç gibi vınlayarak dönüp genç memura kocaman gülüyor; “sağol ya sahi mi” diye geveliyorum bir şey, hem şaşkın, hem mesut ve bir o kadar da komik.

Böyle başladı Mardin seyahati. Başlarken belliydi her şey. Bildiğin en güzel şey işte.