3 Ağustos 2018 Cuma

Yıllar Sonra AVŞA (2 ağustos 2018)


Yeni İzlenimler

Bendeki ADA tutkusu bitmez, dünyanın neresinde olursa olsun adalara deli oluyorum, paranoyak şizofrenler gibi bir ruh halim olsa gerek ADA’da büyük rahatlık hissediyorum, sanki bütün arazi evim gibi.

AVŞA ise ayrı bir sevgiye sahiptir kalbimde. İş hayatımın en yorucu ve bunaltıcı “bir döneminde” iki günlüğüne gitmiş (ve bunu da yazmıştım, gezi notlarımın eskilerinde bulabilirsiniz); kafamı tümüyle temizlemiş, son derece keyifli zaman geçirip hala üzerine gül koklayamamışımdır. Sonra defalarca gittim, yılda iki hatta üç kere. Ancak 2005 yılının Temmuz ayının 24’ünde İstanbul’a dönerken yaşadığımız ve tarihe geçmiş büyük fırtına (ki o gün İstanbul’da da elektrik kesintisi olmuştu) beni adadan kopartmış bir daha gidememiştim. Zira tam yedi saat dalgalarla boğuşmuş 450 yolcusu bulunan feribotta (denizotobüsünde) yerlere serilmiş insanlara ayakta kalan dört beş yolcu ve personelle yardım etmiş, helak olmuş, ölümü kusursuz ensemde hissetmiştim. Kabus, Yenikapı’ya geldiğimizde de bitmemişti zira tüm İstanbul’da elektrikler kesikti! Bostancı’ya vardığımızda ise henüz gelmişti ve vakit gece yarısını çoktan geçmişti.